Genel Mülakat

“İSAM Kütüphanesi’nin ve dokümantasyon servisinin sağladığı literatür desteğiyle makaleler artık daha ilmi, daha akademik ve daha zengin bir kaynakça ile yazılıyor.”

İSAM Kütüphanesi müdürü Mustafa Birol Ülker ile İSAM Kütüphanesi ve geliştirmiş oldukları veri tabanları hakkında konuştuk. Abdullah Bardakcı ve Abdülkerim Auwal sordu.

 

Kısaca sizi tanıyabilir miyiz?

WP_20180508_002İsmim Mustafa Birol Ülker. 1986 İstanbul Üniversitesi Edebiyat Fakültesi Kütüphanecilik Bölümü mezunuyum. 1986 yılı Temmuz ayından bu yana 32 yıldır İSAM Kütüphanesi’nde çalışıyorum. İSAM Kütüphanesi’nin dokümantasyon biriminde uzun yıllar, aynı zamanda kuruluşundan beri kütüphanemizin ilmî danışmanı olan Prof. Dr. İsmail E. Erünsal hocamızla beraber çalıştım. Ardından kütüphane müdür yardımcısı oldum ve şu anda da kütüphane müdürü olarak vazifeme devam etmekteyim.

Kütüphanemizle ilgili vurgulanması gereken en önemli nokta, İSAM Kütüphanesi’nin kütüphane olmak amacıyla kurulmuş olmadığıdır. İSAM Kütüphanesi, TDV İslâm Ansiklopedisi Genel Müdürlüğü’nün 44 ciltlik TDV İslâm Ansiklopedisi’ni yayımlama amacı doğrultusunda oluşturulmuş temel eserlerden oluşan mütevazi bir kitaplıktı. Zamanla ansiklopedi kütüphanesinden gelişip büyüyen, yerli ve yabancı literatür ile zenginleşen bir ihtisas kütüphanesi oluştu. Belli bir dönem sonra da lisansüstü araştırmacı için dinî ilimlerin de içinde yer aldığı sosyal bilimler camiasına hizmet vermek amacıyla araştırmacılara açıldı. Halihazırda İSAM Kütüphanesi 300 bin kitap ve 200 bin dergilik bir koleksiyonla hizmetine devam etmekte. Ayrıca dinî ilimler ve sosyal bilimler alanında yüksek lisans ve doktora talebelerine açık bir durumda. Yaklaşık 30 bin üyemiz var, haftanın 7 günü sabah 9’dan akşam 11’e kadar açığız, 436 kişilik kapasitemiz var ve günlük 700 kişi giriş yapıyor. Kısaca akademik bir ihtisas kütüphanesiyiz.

İSAM Kütüphanesi’ni diğer kütüphanelerden ayıran karakteristik özellikleri nelerdir?

Bir kere burası bir halk kütüphanesi, çocuk kütüphanesi, üniversite kütüphanesi veya ders çalışma kütüphanesi değil. İlmi, akademik araştırma yapılabilen bir ihtisas kütüphanesi. Üniversitelerimizin başta ilahiyat fakültelerinde tez çalışması yapan öğrencileri dâhil olmak üzere tarih, edebiyat ve diğer sosyal bilimler dallarında tez çalışması yapan yüksek lisans, doktora talebeleri ve üniversite öğretim üyeleri ile öğretim görevlilerinin akademik çalışmalarına destek vermeyi hedefleyen bir kütüphane.

Peki bu bağlamda İslâm dünyasında bu alandaki diğer kütüphaneleri değerlendirdiğimiz takdirde İSAM hangi noktada duruyor olabilir?

Az evvel de dediğim gibi, burası bir ihtisas kütüphanesi. Yalnızca İslâm dünyasında değil, herhangi bir ülkedeki bir üniversite kütüphanesi olur veya bir araştırma kütüphanesi olur, herbirinin kendine ait bütçesi, vizyonu, misyonu ve araştırma sahası bulunur. İSAM’ın da araştırma sahası; ansiklopedi yayınlama perspektifiyle beraber, özellikle ilahiyat fakültelerinin ve İslâmî İlimlerin gelişmesi için akademik araştırma yapanlara hitap eden bir kütüphane olması. Arap dünyasında, Ürdün’de, Suudi Arabistan’da, Mısır’da üniversite kütüphaneleri, milli kütüphaneler ve araştırma kütüphaneleri var. Hepsinin kendi alanına göre farklı hizmetleri var. Kuzey Afrika ülkelerinden Fas, Tunus, Cezayir’de de farklı merkezler var ama dünya kütüphaneleri açısından bakarsak eğer, İSAM Kütüphanesi’nin koleksiyon sayısı, Bibliothèque Nationale, British National gibi kütüphanelere göre konumu ve imkanları oldukça mütevazi. Kıta Avrupası’nda ve Amerika’da ise çok gelişmiş, geniş koleksiyonları olan, teknolojiyi çok iyi kullanan kütüphaneler bulunmakta.

Avrupa dışındaki İslâm ülkelerinde bu bağlamda bir kütüphanecilik görmüyoruz herhalde değil mi?

Hayır, aslında “bunu görmüyoruz” diyemeyiz. Ben 2017 yılının Kasım ayında Riyad’daki bir kütüphanecilik sempozyumuna gittim. Orada İslâm coğrafyasından birçok kütüphaneci ve arşivci ile tanıştım. Oralarda da tabii ki kütüphanecilik hizmetleri var, fakat dediğim gibi her ülkenin kendine has, kendi imkânı, bütçesi, vizyonu ve hizmet anlayışına göre farklı kütüphaneleri var. Ama Batı ile kıyasladığımız vakit bizim henüz o kadar büyük ve gelişmiş kütüphanelerimiz var diyemeyiz benim şahsi görüşümce.

İSAM Kütüphanesi, TDV İslâm Ansiklopedisi’ni oluşturmak için kurulan bir yapı iken nasıl bir araştırma kütüphanesine dönüştü?

İSAM Kütüphanesi ansiklopedi çalışmalarına destek amacıyla kurulmuştu. Ansiklopediye telif edilen maddelerin yazımı ve redaksiyonunda literatür desteği lazımdı. Bunu kim sağlayacak? Kütüphane ve dokümantasyon ile yerli ve yabancı literatürü takip etmek lazım, ansiklopedi maddeleri üzerine Arap ve Batı dünyasında yazılmış pek çok ilmi çalışmalar, kitaplar ve yüzlerce makale var. Bu verilere ulaşmak için, maddeleri yazacak müelliflere mümkün olduğu derecede yerli ve yabancı literatür ile kaynak hizmeti verebilmeniz lazım. İşte kütüphane bu vazifeyi layıkıyla yapabilmek için İSAM yönetiminin ve TDV Mütevelli Heyeti’nin desteği ile yönetim kurulu üyesi ve kütüphanemizim ilmî danışmanı Prof. Dr. İsmail E. Erünsal hocamız tarafından organize edildi. Dokümantasyon birimi kuruldu. Bir taraftan kütüphaneye yerli ve yabancı dillerde dergi ve kitaplar temin edilirken diğer taraftan da dokümantasyon açısından bu eserler hocamız tarafından tarandı, incelendi. Ansiklopedi madde başlıklarının doküman dosyaları oluşturuldu. Madde yazılıp geldikten sonra da redaktöre maddenin ilmi redaksiyonu için destek sağlanmaya başlandı. Kısacası ansiklopedi ciltlerindeki maddelerin telifinden ciltler matbaaya gidene kadar kütüphane ve dokümantasyon hizmetleriyle destek sağlamanız gerekiyor. İSAM Kütüphanesi’nin kuruluşu böyleydi ve bu şekilde gelişti, ilerledi, büyüdü ve bugünlere geldi. 2013 yılı itibariyle ansiklopedi nihai neticeyi aldı ama İSAM ve kütüphanesinin faaliyetleri devam ediyor.

İSAM’ın şu an kendi çıkardığı yayınları var, bunlar çeşitli akademik araştırma mahsulü kitaplar. Ayriyeten “İslâm Araştırmaları” ve “Osmanlı Araştırmaları” isminde uluslararası dergi statüsünde tarafından taranan iki de dergisi var. Bir de araştırmacı yetiştirme projesi var (AYP http://www.isam.org.tr/ayp/ ),  özellikle ilahiyat fakültelerinde görev alabilecek araştırmacılar yetiştiriyor. Bunlara burs ve akademik imkânlar sağlıyor. Doktoralarını bitirtip şu anda Türkiye genelinde sayısı 100’e yaklaşmış olan İslâmî ilimler ve ilahiyat fakültelerinde akademisyen olarak görev almaları için bir altyapı oluşturmaya çalışılıyor. Hatta LADEP ( http://www.isam.org.tr/ladep/ ) isminde bir lisans akademik destek programı da var, İstanbul ve Marmara üniversitelerindeki ilahiyat fakültesi lisans öğrencilerinden belli seviyede olanlara lisans akademik destek hizmeti veriliyor. Kütüphane ise tüm bunlara kaynak açısından kitap, dergi, dokümantasyon, arşiv ve en önemlisi de kendi ürettiği veri tabanları ile hizmet veriyor.

Yalnızca İslâmî İlimler değil, birçok farklı alandan araştırmacıların da kütüphaneye teveccüh etmesinin sebebi nedir tam olarak?

Kitap, dergi şimdilik toplam 500 bin eserden oluşan koleksiyonumuzda ilahiyat, dinî ilimler ve dinler tarihi çerçevesince çok önemli eserleri yurt dışından, Türkiye Diyanet Vakfı’nın destekleriyle temin ediyoruz. Satın alma, bağış ve mübadele yöntemiyle kütüphanemizi geliştiriyoruz. Bu kaynaklar Türkiye’de çoğu kütüphanede bulunmayan kaynaklar. Dinî ilimlerde lisansüstü çalışma yapan bir öğrenci mutlaka bunlardan istifade etmek istiyor. Biz de bu istifadeyi, kütüphane, dokümantasyon ve veri tabanları hizmetlerimizle daha ulaşılabilir kılmaya çalışıyoruz. Bu kaynakların dışında kütüphanemizde Orta Doğu, İslâm coğrafyası, Arap-Fars edebiyatı, Türk edebiyatı ve tarihi, Türk tarihi, Osmanlı tarihi, İslâm tarihi ve sosyal bilimlerin diğer alanlarıyla da ilgili geniş bir koleksiyonumuz var. Bu sahalarda araştırma yapan sosyal bilimciler de kütüphaneyi kullanmayı arzu ediyorlar ve üyelik için başvuruyorlar. Sadece ilahiyat değil, sosyal bilimlerin bütün alanlarında araştırmacılara hizmet veren bir kütüphane konumundayız. Literatürümüz, kütüphane koleksiyonumuz, dokümantasyon ve veri tabanı hizmetimiz lisansüstü araştırmacıyı cezbediyor, araştırmacılar tarafından istifade edilmek için çaba sarfediliyor ve biz de bu istifadeyi hem buraya gelenlere, hem de gelemeyenlere daha iyi nasıl yaygınlaştırırız diye yeni hizmetler, projeler ve veri tabanları ile geliştirmeye çalışıyoruz.

Kitap alımlarınız nasıl gerçekleşiyor? Türkiye’de kitapçılardan mı alıyorsunuz ya da yurt dışına görevli mi gönderiyorsunuz?

Tabii ki bu konuda başta İSAM Başkanımız Sn. Prof. Dr. Raşit Küçük hocamız olmak üzere İSAM yönetim kurulu üyelerinin, başkan yardımcılarımızın kütüphane hizmetlerinin geliştirilmesi konusunda çok desteklerini görüyoruz. Kütüphaneye kitap ve dergi alımının bir vizyonu ve bir hedefi olması lazım. Kütüphanemizin kuruluşundan beri, halen de kütüphanemizin ilmi danışmanlığını yapan Prof. Dr. İsmail E. Erünsal hocamızın danışmanlığında bütün bu alımları yapıyoruz. Özellikle Batı literatüründe Erünsal hocamızın tespit ettiği ve uygun gördüğü kaynaklar satın alınarak, teknik hizmetler biriminde kataloglama ve tasniften geçiriliyor. Dokümantasyon tetkikinden sonra rafına çıkarılarak araştırmacının hizmetine sunuluyor. Çeşitli yollardan alım yapabiliyoruz. İlki; tespit edilen, literatürde takip edilen, katalogları taranan, yeni yayınları takip edilen Batı’daki yayınevleri, araştırma merkezleri ve üniversitelerin yayınları inceleniyor ve Erünsal hocamızın uygun gördükleri kütüphaneye kazandırılıyor. Bunlar satın alma oluyor. Bunun dışında yurt içinde ve dışında mübadele yaptığımız kurumlar var; enstitüler, araştırma merkezleri, üniversiteler gibi. Arap ve Batı dünyasından ilişkili olduğumuz kurumlarla exchange/mübadele yapabiliyoruz. Bu da her kurumla farklı düzeyde olabiliyor. Bazı kurumlarla dergi mübadelesi yapılıyor ya da dergi gönderilip kitap mübadelesi yapılıyor. Bu şekilde farklı düzeylerde mübadele anlaşmalarıyla kurumlarla ilişkinizi sürdürürsünüz ve yeni yayınlarınızı ve koleksiyonunuzu geliştirirsiniz. Son olarak bağış var ki bağış koleksiyonları da kütüphanemizde önemli yer tutuyor. Yurt içinde özellikle, yurt dışında da birkaç kurumdan bağış gelmekle beraber kütüphanemizde araştırmacılara hizmetin en iyi şekilde verildiğine kanaat getiren koleksiyon sahipleri veya vefat etmiş koleksiyon sahiplerinin aileleri, koleksiyonlarını bize bağışlamayı arzu ediyorlar. Biz de koleksiyon bağış şartlarımıza göre görüşmelerimizi yapıyor ve bu koleksiyonları kütüphanemize kazandırıyoruz, ardından da araştırmacıların hizmetine sunuyoruz.

IMG_2013

Bağış ve yeni alımların neticesinde oluşan yer ihtiyacınızı nasıl gideriyorsunuz? Genişletme planınız var mı kütüphane için?

Şu anda bizim depolarımızda 100 bine yakın eserimiz var. 300 bin kitabımızın yaklaşık 80-100 bini aşağıdaki kapalı depomuzda fakat bu depodaki kitaplar da okuyucunun hizmetine açık, kütüphane müracaat biriminden talep edildiği vakit okuyucuya çıkarılıp hizmetine sunuluyor. Diğer kütüphanelerle aramızdaki farklardan biri de açık bulunduğumuz gün ve saatler, ayrıca kütüphaneye gelindiği vakit açık raf sistemiyle araştırmacının kitaplara rahat ulaşımının sağlanması ve dokümantasyon, fotokopi, veri tabanı hizmetimizden (üye olmadan ve ücret ödemeden) rahat ve pratik bir şekilde istifade edilebilmesi. Bütün bunlar diğer kütüphaneler ile aramızdaki farkı belirginleştiriyor.

Şu anda nüfusu 15 milyonu geçmiş İstanbul’da ciddi bir kütüphane sıkıntısı var. Aynı zamanda imtihanlar cenneti olan ülkemizde gençlerin ders çalışabilmeleri için çalışma mekanlarına/etüt merkezlerine ihtiyaç var. Sizin üniversitenizde açılan çalışma salonu gibi. Bu önemli bir şey. Yetkililerin bu konuları öncelikle tespit, teşhis ederek tedavi eden çözümler üretmeleri lazım. Sadece akademik kütüphane değil İstanbul’un her ilçesinde halk ve çocuk kütüphanelerine, etüt merkezlerine ihtiyaç var. Sabahtan akşama dek ders çalışılabilecek, aynı zamanda da huzurlu ve sakin mekân arayan insanlar var. İstanbul’da, belediyelerin bu konuya ehemmiyet vermesi lazım. Malumunuz son dönemde İBB Kütüphaneler ve Müzeler Müdürlüğü ile Zeytinburnu Belediyesi’nin güzel çalışmaları var.

Lisans öğrencileri kütüphanenize giremiyorlar hocam. Bu konuda herhangi bir değişiklik planı var mı, ya da bir lisans öğrencisi kütüphaneye girebilmek için ne yapabilir?

Yaklaşık 30 bin kadar kayıtlı üyemiz var. Lisans öğrencisine açık değiliz. Vakfımızın kendi üniversitesi olan İstanbul 29 Mayıs Üniversitesi şu anda kampüsümüzde bulunuyor. Ağustos ayı sonu itibariyle Ümraniye’deki yeni kampüslerine taşınacaklar. Onların da zaten kendilerine ait hususi kütüphaneleri var. İSAM Kütüphanesi, İstanbul 29 Mayıs Üniversitesi’nin kütüphanesi değil. Tabi lisansüstü öğrencilerine diğerlerine olduğumuz gibi yardımcı oluyoruz. Onların da büyük bir kütüphane inşaatı halen sürüyor. Zaten az evvel de dediğim üzere, biz bir ders çalışma kütüphanesi değiliz ancak kütüphaneye ilmi araştırma yapma niyetiyle gelenlere formül bulmaya çalışan bir kütüphaneyiz. Misal: Son sınıfa geçtiniz, hocanız sizden bir bitirme tezi istedi. Kendi kütüphanenizden istifade ettiniz, fakat kaynaklara baktınız ki İSAM Kütüphanesi’nde de faydalanabileceğiniz eserler var. Böyle bir durumda danışman hocanızdan getireceğiniz bir referans yazısıyla İSAM Kütüphanesi’ne müracaat edip bitirme teziniz için bir ay kadar bizden istifade edebilirsiniz. Çünkü burası bir vakıf kurumu, vakıf kapısından insanların geri çevrilmesi bizi rahatsız ediyor. Bir taraftan içeride yer yok, bir taraftan dışarıdan ihtiyaç sahibi insanlar geliyor. Bunu dengelemek gerekiyor. Gerçek ihtiyaç sahibi kapıya kadar geldi, meramını anlattı, ihtiyacını söyledi ve başvurusunu yaptı. Bu kurallar çerçevesince biz hizmet vermeye çalışıyoruz.

Kütüphanenizde Türkçe, Arapça ve İngilizce dışındaki dillerden de eserler mevcut mu, bunların oranı nedir?

300 binlik kitap koleksiyonumuzun içinde Türkçe, Arapça, Farsça, İngilizce, Fransızca, Almanca ve Urduca eserler yer almaktadır. Bunların yüzdeleri şu şekilde: Arapça %22, Almanca %2, Farsça %2, Fransızca %3, İngilizce %12, Osmanlıca %4 ve Türkçe %47.

İlahiyat Fakülteleri Tezler Kataloğu Veri Tabanı adında biz İslâmî İlimler okuyanlar için hazırlamış olduğunuz bir veri tabanı var. Bu veri tabanı hakkında bilgi verebilir misiniz?

Şu anda Türkiye’de yaklaşık 90 civarında ilahiyat ve İslâmî ilimler fakültesi var. Bunların yaklaşık 60 tanesinde yüksek lisans ve doktora da yapılıyor. Hemen hemen 1950’lerin başından beri Türkiye’de ilahiyat sahasında lisansüstü tezler yazılıyor. Ansiklopedimizin ilk yayına başlayacağı yıllarda, ansiklopedinin isminden de anlaşılacağı üzere İslâmî ilimlere veya dinî ilimlere odaklanıldığı için bu sahalarda madde başlıklarını yazdıracağınız uzmanlar kim, kimler bu konularda doktora yapmış, hangi maddeleri hangi konu uzmanlarına yazdırabiliriz diye araştırma yapıldı. Ansiklopedi ilim heyetlerine konu uzmanları hakkında destek vermemiz gerekiyordu. Hem dokümantasyon hizmeti vermeliydik hem de tezler veri tabanı oluşturulmalıydı. Erünsal hocam bu konuda çok çaba sarf etti. Bu veri tabanı Erünsal hocamızın proje sorumlusu olarak en önemli faaliyetlerindendir. Ansiklopedinin 35 yıllık hikayesinde bu şekilde birçok proje üretildi. Onun için ilk başta bir tezler veri tabanı oluşturduk. Türkiye’de o zamanlar tezler veri tabanı yoktu ve üretilen tezleri de bulmamız gerekiyordu. YÖK’ün veri tabanı şimdilerde 400 bin tez künyesi içeriyor, o zamanlar en fazla 50-60 bin tez içeriyordu. Biz nerede bir tez künyesi bulduysak operatörlere yükletip bir veri tabanı oluşturduk ve bunu da yıllar içinde tezler üretildikçe geliştirdik.

35 yıl evvel Türkiye’de yazma eser veri tabanı da yoktu. Türkiye Kütüphaneleri Veri Tabanı‘nı iyi bir ekip çalışmasıyla oluşturduk. Süleymaniye, Nuruosmaniye, Hacı Selim Ağa, Atıf Efendi ve Millet Kütüphanesi gibi yazma eser kütüphanelerinden resmi izin aldık. Fotokopi makinaları götürdük ve onların kart fişlerinin fotokopilerini çektik. Alfabetik olarak ciltledik. Birer nüsha bu kütüphanelere hediye ettik, bir nüsha da biz alıp geldik ve kütüphanemizde kart fişleri operatör arkadaşlarımız bilgisayar programına girerek Türkiye kütüphaneleri veri tabanını oluşturduk. Şu an rakam 850 bin künye içeriyor ve bu faaliyet halen devam ediyor.

Makaleler Veri Tabanı da benzer bir şekilde oluşturuldu. İçerik sayısı 600 bine ulaşmış durumda şu anda. Tabii bu veri tabanlarını yapıyor ve geliştiriyoruz, sonra bunların içinden ihtisas veri tabanları da yaptık. İlahiyat fakülteleri tezler kataloğu veri tabanı gibi, 2008 yılında. Bunun içine hem biten tezleri hem de devam eden tezleri yükledik. Peki, Türkiye’de devam eden tezlerin takibini YÖK veri tabanı günümüzde yapabiliyor mu ve yapıyorsa ne kadar sağlıklı şekilde bunu yürütebiliyor? 2008’de YÖK tezler veri tabanının ‘devam eden tezler’ bölümü yoktu. Doğal partnerlerimiz olan ilahiyat fakülteleri ile yazışıp bünyelerinde yazılmakta olan ilahiyat tezlerinin künyelerini yıllardır periyodik olarak istiyoruz. Bilgileri bu veri tabanına yüklüyoruz. İlk olarak fakültelerden, sonra da danışman hocalardan ve ardından öğrencilerden bu bilgileri topluyor ve veri tabanımızdaki ilahiyat tezlerini geliştiriyoruz. Böyle hummalı bir çalışma içerisindeyiz. 2008 yılında 1953-2008 yılları arasındaki tezleri iki ciltlik bir eser olarak yayınladık,  böylece ilahiyat fakülteleri tezler kataloğunun ilki yayınlanmış oldu. Bir taraftan veri tabanı güncel olarak ilerledi ve ilerliyor, diğer taraftan da kataloğu çıkıyor. Bunların hepsini ilahiyat fakültelerine gönderdik. Bu iki ciltlik kataloğun indeksi de var; danışman, müellif ve konu indeksi. Yani bir tezi almak isteyen bir öğrenci, indeksten bakıp herhangi bir konuda hangi tezler yazılmış deyip kataloğu pratik bir şekilde kullanabiliyor. Hatta indekse bakıp o konu ile ilgili mükerrer tezlere de ulaşabiliyor. Özellikle hem veri tabanı konusunda hem de katalog konusunda Erünsal hocamızın çok emeği var. İndeks bölümüne çok zaman ayırıp indeks kısmının pratik, doğru ve kullanışlı olmasını sağladı. Kataloğun girişine yazdığı bölüm ile de Türkiye’de ilahiyat sahasındaki akademik tez çalışmaları hakkındaki görüş ve tespitlerini belirtti. Kataloğu 2010 yılında tek cilt halinde 1953-2010 basımını yaptık. Geçen sene de 1953-2015 cildini bastık. İSAM Başkanlığı ile TDV Mütevelli Heyetimiz de bütün ilahiyat fakültelerine Türkiye Diyanet Vakfı’nın hediyesi olarak kataloğun son baskısının gönderilmesini uygun gördü.

İlahiyat Makaleler Veri Tabanı hakkında bilgi verir misiniz?

İSAM olarak İlahiyat fakültelerine akademik destek olarak daha başka ne yapabiliriz, hangi projeleri üretebiliriz, ilahiyat sahasındaki akademisyenleri nasıl destekleriz diye devamlı düşünen ve planlayan Erünsal hocamız bu projenin de sorumluluğunu üstlenerek bir veri tabanı oluşturduk. Halihazırda Türkiye makaleler veri tabanı içerisinde İlahiyat sahasındaki çalışmalardan oluşturulmuş ve devamlı güncellenen bir veri tabanı ortaya çıktı. Özelliği, resmi izinleri alınmış, başta ilahiyat fakülteleri dergileri olmak üzere ilahiyat sahasında yayınlanmış olan tüm dergiler, sempozyumlar, kongreler ve tebliğleri barındırmak için gayret sarf ediyor olmamız. Mümkün olduğu ölçüde bu verilere ulaşılıp izinleriyle PDF’leri hazırlanıyor ve veri tabanı güncelleniyor. Her yıl ortalama 6 bin kadar makale, bu veri tabanına yükleniyor. 8 bin makale ile başladık, şu anda 50 bin makaleye ulaştık. Kütüphaneye gitmeye de gerek yok, bulunduğun yerden internete gir, 50 bin makale PDF’i ile hazır bir halde karşına çıkıyor, bilgisayarına indirerek okuma imkânı da mevcut.

Peki Osmanlıca Makaleler Veri Tabanı nedir?

Son 10-15 yıl içinde Türkiye’deki kütüphanelerde ve arşivlerde dijitalleşme çok ileri bir seviyeye ulaştı. Artık araştırmacılar kaynaklara daha rahat ulaşıyor. Atatürk Kitaplığı, Marmara Üniversitesi ve Erzurum Atatürk Üniversitesi ellerinde bulunan nadir Osmanlıca kitapları, dergileri ve el yazması eserleri dijitalleştirip araştırmacıların istifadesine sundular. Yaklaşık 100 bin Osmanlıca esere bu üç kütüphanenin web sayfasından ulaşabiliyorsunuz. Biz İSAM kütüphanesi olarak daha başka ne yapabiliriz diye düşündük, dergilerin koleksiyon halinde yüklenmesinin yanında, İslam, ilahiyat, tarih, edebiyat dergilerinin içindeki makaleleri indeksleyelim ve daha kolay ulaşılabilir hale getirelim dedik. Şu anda yaklaşık 27 bin Osmanlıca makaleye makale adında geçen anahtar sözcükler ile ulaşabiliyoruz. Böylece dijitalleşmenin farklı bir versiyonunu da hizmete sunmuş olduk ki Osmanlıca makaleler veri tabanı da yeni dergi ve makalelerle sürekli güncellenip geliştirilerek hizmete devam ediyor. Osmanlı Sâlnameleri Veri Tabanı ve Osmanlıca Risaleler Veri Tabanı da aynı şekilde hizmet veriyor. İSAM Kütüphanesi’nin ilk yıllarında en çok gözüme çarpan kaynaklardan biri olan devlet ve vilayet sâlnameleri eksik, koleksiyon olarak bulunamayan, araştırmacıların ulaşmak isteyip de ulaşamadığı kaynaklardı. Hatta yanlış hatırlamıyorsam Chicago Üniversitesi, web sayfaları üzerinden bütün Osmanlı devlet ve vilayet sâlnamelerinin dijitalini para ile satıyordu. Başlangıçtan bugüne biz yaklaşık 700’e yakın Osmanlı devlet ve vilayet salnamesinin orijinalini temin ettik, bunları dijitalleştirdik. Bazılarının ise dijitallerini bulduk, böylece bu veri tabanını da oluşturduk. Osmanlıca Risaleler Veri Tabanı da aynı şekilde. Malum, risaleler sayfa sayıları az eserlerdir. Okuyucu tarih, edebiyat ve ilahiyat sahasındaki bu risalelere pratik bir şekilde ulaşılabilsin diye bu veri tabanını oluşturduk ve geliştiriyoruz, yeni risaleler de ekliyoruz. Bu veri tabanına Osmanlı tarihi alanındaki Fransızca ve Almanca risaleleri de dijitalleştirip ekliyoruz. İsmini de değiştirdik ve ‘Osmanlıca’yı kaldırdık, Risaleler Veri Tabanı yaptık ve literatürde nerede ne bulursak bu alanı geliştiriyoruz. Araştırmacıların da destek ve ilgisi bizi memnun ediyor. Biz onların tavsiyelerini dikkate alıyoruz, desteklerini bekliyoruz.

Son olarak ocak ayı sonunda açmış olduğumuz son bir veri tabanı var; Türk Tarih, Edebiyat Kültür ve Sanat Makaleleri Veri Tabanı. Bu veri tabanında, sosyal bilimlerin ilahiyat dışındaki kollarında araştırmacıların çok ihtiyacı olan, çoğu dergilerde, e-dergilerde ve kongrelerde yer alan, araştırmacıların ulaşmak için zahmet çektiği, kütüphanelerde peşinde koştukları kaynaklar mevcut. Bunların da resmi izinlerini aldık. Başlangıçta 18.500 makalenin PDF’i, 50 bin makalenin de künyesi yer alıyordu. O günden bugüne makale sayısı 26 bin oldu. Yani açıldığından bugüne beş ayda 8 bin civarında makalenin PDF’i eklendi. Ekibimiz devamlı yeni kaynaklar üzerinde çalışıyor ve bu şekilde veri tabanlarımız geliştiriliyor. Önümüzdeki dönemde de 40 bin PDF’i geçeceğimizi, bu veri tabanının özellikle sosyal bilimler sahasındaki araştırmacıların çok işine yarayacağı kanaatindeyiz.

Dokümantasyon Veri Tabanı da var hocam, DİA maddelerinin kaynaklarına dair olan. Ondan da bahsedebilir misiniz?

Ansiklopedimizde yaklaşık 18 bin madde başı var. 2013’te 44 ciltlik ansiklopedimiz bitti ama bu zaman zarfında biz dokümantasyon servisinde bu madde başlarının dokümantasyon dosyasındaki kaynaklarından yani maddelerin kaynakçalarındaki kaynaklardan araştırmacılar, buraya gelmeden de nasıl istifade edilebilir diye İsmail Erünsal hocamla istişare ettik. Ama bu noktada bir de kaynakların telif problemi vardı. Dosyaların içerisindeki makalelerin tamamını koyamıyorsunuz. Dosya içinde yerli ve yabancı literatürden, kitapların pasajları, makalelerin veya tebliğlerin fotokopileri var. Biz de şöyle bir yol belirledik, madde başlıkları dosyalarının içindeki kaynakların, makalelerin ilk sayfalarını taradık. Şuan İSAM web sayfasından dokümantasyon veri tabanına girip herhangi aradığınız bir maddeye tıklayıp maddenin PDF dokümanını açıp içindeki kaynakların ilk sayfasını yukarıdan aşağıya inceleyebilirsiniz. İstanbul dışındasınız, yüksek lisans yahut doktora talebesi iseniz veya bir üniversitede öğretim görevlisi iseniz araştırdığınız konuyla ilgili bu dosyayı inceleyebilir, o dosyadaki kaynaklardan işinize yarayanları bizden talep edebilirsiniz. 25 yıldır elimizde bulunan dosyaların içinde yer alan dokümanları sadece fotokopi ücreti karşılığında İstanbul dışındaki akademisyenlerin adreslerine kadar kargoyla yollayabilmekteyiz. Bunun sonucunda da görüyoruz ki başta ilahiyat fakülteleri olmak üzere sosyal bilimler sahasında yazılan yüksek lisans ve doktora tezlerinin İSAM Kütüphanesi’nin ve dokümantasyon servisinin sağladığı literatür desteğiyle daha ilmi, daha akademik ve daha güçlü bir kaynakça ile yazılıyor olması. Bunu müşahede edebilmek mümkün.

Birol hocam, İSAM Kütüphanesi’nde ayrıca arşiv koleksiyonları da var. Biraz bilgi verebilir misiniz?

Evet, önemli bir özelliğimiz de arşiv koleksiyonlarımız. Bünyemizde şu anda bize bağış yoluyla gelmiş olan çeşitli ilim insanlarının şahsi ve ailevi koleksiyonları var. Bu koleksiyonlar arşivcilik tasnif usullerine göre incelenip, tasnif ediliyor ve araştırmacının istifadesine sunuluyor. Hüseyin Hilmi Paşa, Yusuf İzzeddin Efendi Evrakı, Muhammed b. T. et-Tancî Evrakı, Ziyad Ebüzziya Evrakı, Orhan Şaik Gökyay Evrakı, Kemal Batanay Müzik Arşivi, Mehmed Safayhi Evrakı, Veysel Paşa Evrakı, Rıza Tevfik Bölükbaşı Evrakı, Cüneyd Köksal Türk Musikisi Arşivi gibi koleksiyonları sayabiliriz.

Kütüphanenizde kitap tasnif sistemi olarak Dewey sistemini kullanıyorsunuz. Bundaki tercihinizin sebebi nedir? Dewey, İslâmi ilimler için daha mı uygun?

Bu, kütüphaneciler arasında hala tartışılan bir mevzu. Biz küçük bir kütüphaneden bugünlere geldik. Koleksiyonumuz hâlâ çok mütevazi, ihtisas koleksiyonu diyebiliriz. Dewey tasnifi bizim işimizi şimdiki safhaya kadar gördü. Alt başlıklarıyla da istifade edilebiliyor. Konu uzmanları bize daima yardımcı oldular. Library of Congress Classification kataloglama sistemi genelde üniversite kütüphanelerinde kullanılan bir sistem. Bizdeki tasnif sistemi ise şimdiye kadar bir sıkıntı oluşturmadı ve böyle de gidiyor. Bizim tercihimiz o yönde oldu.

Verdiğiniz bu kıymetli bilgilerden dolayı çok teşekkürler hocam, Allah razı olsun.

Amin efendim, cümlemizden.

Bir Cevap Yazın

Aşağıya bilgilerinizi girin veya oturum açmak için bir simgeye tıklayın:

WordPress.com Logosu

WordPress.com hesabınızı kullanarak yorum yapıyorsunuz. Çıkış  Yap /  Değiştir )

Facebook fotoğrafı

Facebook hesabınızı kullanarak yorum yapıyorsunuz. Çıkış  Yap /  Değiştir )

Connecting to %s

%d blogcu bunu beğendi: