Genel Genel Mülakat

“‘Bugüne bir şey söylesin’ şartlanmışlığı nedeniyle, Batı dışı toplumlarda bilim tarihi çalışmaları epeyce bir süre ‘yokların tarihi’ olageldi.”

Müslümanların gökyüzü ile olan ilişkisi ve İslam Dünyasında Astronominin yeri sadece bilimsel değil aynı zamanda amel boyutu olan ciddi bir konudur. Astronominin klasik ilimler arasındaki yeri ve İslam alemlerinin astronomi ilgisi gibi pek çok soruyu Hasan Umut’a sorduk.


1) Müslümanlar ilk dönemlerden itibaren hangi saiklerle gökyüzüne baktılar? Onları henüz 2./8. yüzyılda kendilerinden önceki astronomi eserlerini çevirip gözlemevi kurmaya ve önceki zîcleri (yıldız haritaları) inceleyerek yeni bir zîc hazırlamaya iten sebepler nelerdi?

            Bu konunun karmaşık ve çok boyutlu bir hadise olduğunu söyleyerek başlayayım. Bunun dinî, kültürel, sosyal, entelektüel, politik ve diğer yönlerinin olduğunu belirtmeliyiz. Öncelikle şunu söyleyebiliriz: Kur’ân-ı Kerim’de yer alan ve kozmolojiye yönelik insanları tefekküre çağıran ayet-i kerimeler, Müslümanların gökyüzüne olan ilgilerinde ve motivasyonlarında önemli bir yere sahipti. İslam öncesinden tevarüs edilmiş astronomik bilgilerin de Arap toplumunda kullanımda olduğunu biliyoruz. Bu bilgi birikimi, daha sonra devşirip geliştirecekleri ileri düzey astronomiye denk olmasa da ilk Müslümanların gökyüzüne yönelik ilgilerini tahmin etmemiz adına kayda değer bir detaydır. Sonraki süreçte bu ilginin derinleşmesini izah etmek için farklı yaklaşımların ortaya konduğunu biliyoruz. Ben, bunların önemli bir kısmını dikkate alınası teoriler olarak görüyorum; sentezci bir okumanın bize daha fazla anlama imkânı katacağını düşünüyorum. Yani politik gücün bir yansıması olarak gök bilimlerine olan ilginin arttığını söyleyebileceğimiz gibi, Müslüman toplumların ilk dönemlerinde yeni ilimlerin oluşmasıyla birlikte, bilgi, metodoloji, rasyonalite ve akıl-vahiy ilişkisi gibi kesin ve tutarlı bilgi sistemlerini tartışma konusu hâline getiren sorunsalların, astronomi ve sair aklî ilimlere olan ilgiye ciddi bir zemin oluşturduğunu ifade edebiliriz. Yani daha dakik ve iç bütünlüğü sağlanmış bir şekilde bilgi üretme farkındalığının, astronominin yanı sıra diğer aklî ve naklî ilimler için de önemli yeri olduğunu söyleyebiliriz.

Felsefî disiplinlerin devşirilmesi neticesinde kozmoloji ve astronomi de nazarî tartışmaların doğal bir konusu hâline geldi. Sonraki süreçte astronomi, dinî ilimlerle organik irtibat kuracağı bazı alt disiplinlerini de ortaya çıkardı. Yani hem dinî vecibelerle hem de astronominin pratiğe dökülmesiyle ilgili bir durum söz konusu. Kıble tayini ve de namaz ile oruç vakitlerinin tespiti için astronominin kullanıldığını görmekteyiz. Bunun geniş bir toplumsal tabana hitap ettiğini de ifade etmek gerek. Ayrıca medrese sistemi içerisinde teorik astronomi başta olmak üzere matematik ilimlerine ilgi gösterilmesi de bu bağlamda eklenmeli. Bir de şunu belirtmek lazım: Bu bahsettiklerimiz, daha bağlam odaklı nedenlere işaret ediyor. Bunun yanı sıra bilimsel disiplinlerin kendi iç tartışmalarının yarattığı dinamiği de unutmamalı. Teorik ve gözlemsel astronomi alanlarında İslam entelektüel çevrelerince tevarüs edilmiş araştırma soruları vardı.

Tek bir sebebe indirgemeden özetleyecek olursak, hem Allah’ın yarattığı alemi tefekkür etmenin bir yolu olduğu için, hem kozmolojik ve bilimsel paradigma ihtiyacına karşılık geldiği için, hem bilimsel bilginin toplumun doğal parçası haline gelmesiyle bazı pratik ihtiyaçları karşıladığı için, hem de politik, sosyal ve kültürel prestij ve faydayı barındırdığı için astronomiye olan ilginin ortaya çıktığını ve geliştiğini söyleyebiliriz.

2) Bütün âlimler astronomiyle uğraşıyor muydu, yoksa astronomiyle ilgilenen belirli/daha marjinal bir gruptan bahsetmek mi gerekir? Soruyu tersten soracak olursak, astronomiye tepki gösteren ilim çevreleri var mıydı, şayet öyle ise bu tepkinin sebepleri nelerdi?

Öncelikle şunu söylemek lazım. İslam astronomisi diye bir alandan bahsediyorsak, çok geniş bir coğrafyayı ve bin yılı aşkın bir süreyi konuştuğumuzu hatırda tutmamız gerekli. Dolayısıyla sorunuzun daha incelikli bir cevabı için hangi dönem ve coğrafyadan bahsettiğimizi netleştirmemiz lazım.

Öncelikle bütün âlimlerin astronomi öğrendiğini söylememiz mümkün değil, ama aklî ilimlerle iştigal eden âlimlerin belirli düzeyde de olsa astronomi okuduklarını söylememiz mümkün. Müteahhir dönemde nazarî ilimlerle uğraşan bir âlimin temel düzeyde de olsa astronomi okuduğunu ders formatında yazılmış eserlerin ve kopyalarının bu dönemdeki artışından çıkarılabilir. Astronominin, İslam toplumlarında büyük ölçüde özümsendiğini belirtelim; yani 11. veya 12. yüzyıldan sonra astronomi, İslam bilgi dünyasının doğal bir disiplini olma hüviyetini sağlamlaştırdı.

Peki astronomiye hiç mi tepki gösterilmedi? Gösterilen tepkilerle ilgili olarak şöyle bir özet sunabilirim. Astronomik modellerin daha iyi olmasına yönelik revizyonist eleştiri ve iyileştirme çalışmalarının olduğunu biliyoruz. Tamamen reddetmekten ziyade, ön kabullerinin eleştiriye tabi tutulduğu ve tartışma konusu kılındığı örnekler de var. Mesela, felâsife ile kelâm arasındaki tartışmalarda astronomik ve kozmolojik meselelerin masaya yatırıldığını görüyoruz. Örnek vermek gerekirse, Gazzâlî’nin Tehâfüt’ünde nedensellikle ilişkili olarak bazı kozmolojik meselelerin tartışılmasını bu bağlamda düşünebiliriz. Bu tartışmalarda büyük ölçüde ele alınan şey, bizatihi astronominin reddedilişi değil, doğa felsefesi ve metafizikle ilişkili ilkelerin astronomi disiplini içerisinde ne derece yer bulacağıydı. Ayrıca, namaz ve kıble tayini gibi ihtiyaçlar için kullanılmasından dolayı da astronominin belirli bir toplumsal tabana ulaştığını söyleyebiliriz. Bunun yanı sıra, tartışmalı konumunu korumuş bir disiplin olmakla birlikte astroloji ve benzeri gök bilim disiplinlerinin hem yönetici elitler arasında hem de genel kamuoyunda varlığını sürdürdüğünü söyleyebiliriz.

Bununla birlikte bir başka eğilimden de bahsetmek mümkün. Süyûtî’nin (ö. 911/1505) kaleme aldığı ve el-Hey’etü’s-sünniyye diye tanıttığı bir eseri var. Bu eser, medreselerde okutulan ve bilimsel kozmolojiye dayanarak yazılmış eserlerden farklı olarak, ayet-i kerimeler, hadis-i şerifler ve bazı kadim kitaplarda yer alan ve kozmolojik çağrışımlara sahip bilgileri bir araya getiriyor. Bu bilgileri, üzerine herhangi bir yorum eklemeden nakil mantığı içerisinde aktarıyor. Bu eserin sonraki süreçte, şerh ve tercümeleriyle birlikte okunduğunu biliyoruz. Fakat bunun ne derece ve hangi bağlamlarda okunduğunu, bilimsel kozmolojiye alternatif olarak algılanıp algılanmadığını araştırmamız gerekiyor.

3) Bilim devrimi diye isimlendirilen ve 16. yüzyılda Kopernik’in Güneş merkezli evren tasavvuruyla başlayan astronomi ve fizikteki paradigma değişimi, Müslümanlar tarafından ne düzeyde takip edilebildi? Müslüman âlimler bu gelişmelerden ne zaman haberdar oldular ve nasıl bir reaksiyon gösterdiler?

Bu konuda ortaya konmuş çalışmalar bize henüz detaylı bilgi sunmuyor. 17. yüzyılın ikinci yarısında Osmanlı İmparatorluğu’nda Tezkireci Köse İbrahim’in Fransız astronom Noël Duret’ten yaptığı çeviride Kopernik’in Güneş merkezli sistemiyle Tycho Brahe’nin melez sisteminden bahsedildiğini biliyoruz. Öncesinde bu sistemlerden bahseden eserler İslam dünyasında yazıldı mı, hususen incelenmesi gerekiyor.

Fakat bu konuyla ilgili önemli olduğunu düşündüğüm bir ayrıma dikkat çekeyim. Yeni astronominin sahip olduğu kozmolojik anlayışın alımlanmasıyla, bu kozmolojiye dayanarak üretilen astronomik verilerinin devşirilmesi, kesişen yönleri olmakla birlikte iki farklı hikâye olarak önümüze çıkabiliyor. Örnek vermek gerekirse, Güneş merkezli kozmolojiyi benimsemeden, daha doğrusu bunu temel saik görmeden, yeni gözlem verileriyle eskilerinin kullanıldığı melez pratiklerin ortaya çıktığını görüyoruz. Bu bakımdan şu ilginç sorunun peşine düşmemizde fayda var: Yeni kozmoloji ile yeni astronomik bilgi ve verilerin alımlanma sürecindeki bu farklılık nereden kaynaklanıyordu? Bazı çalışmalar yeni astronomiye yönelik ilgiyi bürokratik ve pratik ihtiyaçlarla okuma eğiliminde. Bunun önemli bir açılım olduğunu düşünüyorum, fakat daha geniş çerçeveyi dikkate alarak tartışmayı derinleştirmek lazım.

4) İslam astronomi tarihi, tarihî bilgi olmanın ötesinde bir anlam ifade eder mi? Bu çalışmaların günümüze veya geleceğe yansımaları neler olabilir?

Önemli bir soru. Öncelikle şöyle söyleyeyim: Bugüne mutlaka bir şey söylesin diye bilim tarihi çalışmama eğiliminde olan birisiyim. Daha doğrusu böyle bir şartlanmışlığı araştırmanın ana saiki yapmamayı önemsiyorum. Evet, bugünkü bilimsel konuların ve sorunsalların ilham ettiği soruları, anakronizm ve şartlanmışlık girdabına düşmeden tarih disiplinin konusu kılmakta bir beis yok. Nitekim geçmiş algımızla bugünle irtibatlı anlayış ve farkındalıklarımız arasında öyle keskin bir ayrımdan da bahsetmek pek mümkün değil. Ama illa bugüne bir şey söylesin kaygısıyla hareket etmenin tarih disiplinini araçsallaştıracağını, genellemeler yapmak adına ihmal edilmemesi gereken nüansları görmemize engel olabileceğini, tarih ve diğer beşerî bilimlerle uğraşmakla asıl hedeflediğimiz entelektüel ve ilmî derinlik ve anlam kazanma iddiasına halel getirebileceğini ve dahi yeni soru ve yaklaşımlar edinme motivasyonumuzun önüne set çekebileceğini düşünenlerdenim.

Bu şartlanmışlık nedeniyle ki, Batı dışı toplumlarda bilim tarihi çalışmaları epeyce bir süre “yokların tarihi” olageldi. Fakat bu söylediklerim, tarihsel malzemenin bugünkü hiçbir konuyla irtibatı olmayacağı anlamına da gelmiyor, bunu da iddia etmiyorum. Yani iş biraz da bu bağlantıları kurma iddiasındaki tarihçi ya da entelektüelin maharetine, bugünün geçmiş üzerinde tahakküm kurmasını dizginleyebilme gücüne bakıyor. Örnek vermek gerekirse, bugün Müslüman toplumların en önemli meydan okumalarından birisi, çağdaş bilimlerle tarihsel süreklilik içerisinde bugüne ulaşmış ilmî birikimin karşılıklı olarak ne şekilde anlaşılacağı sorusudur. Tarih boyunca bu probleme verilmiş cevapların çeşitliliğini göz ardı etmemekle birlikte, işaret ettiğim sorunun ana damarlarından birisinin akıl-vahiy ilişkisinin nasıl anlaşılacağı olduğunu söylemek isterim. Bu soru bugün de canlılığını koruyor. Bu sorunsalın geçmişte hangi entelektüel tecrübeleri ortaya çıkardığını incelemek, bugünkü tartışmalarımızı zenginleştirecek bilgi ve yaklaşımları bize sunabilir.

5) Bugün İslam astronomi tarihi çalışmalarını nerede görüyorsunuz? Bu alanda çalışmak isteyenler temel olarak nasıl bir formasyona sahip olmalı ve hangi dilleri öğrenmeli?

            Düne göre çok daha iyi durumda. Bunu hem nicelik hem de nitelik açısından söylemek mümkün. Gösterilen ilginin daha da arttığını eklemekte fayda var. Çalışılmayı bekleyen kaynakların ve konuların çokluğunu düşünürsek bu sevindirici bir gelişme.

Bu alanda çalışmak isteyenler için önerilebilecekler, çalışılacak konuya göre değişkenlik gösterecek olsa da şu noktaların genel tavsiye niteliğinde dillendirilebileceğini düşünüyorum: İslam astronomi tarihi, İslam bilim ve entelektüel tarihinin bir parçası. Bu nedenle İslam tarihi, bilim tarihi ve daha geniş anlamda ilimler tarihine yönelik okumaların sürekliliği önemli. Uzmanlaşacağınız alan astronomi olsa da bu disiplinin o bütün bilgi içerisinde nerede konumlanabileceğine dair bir perspektife sahip olmak iyi olacaktır. Çalışacağınız konu ne olursa olsun, teknik anlamda belirli düzeyde astronomi bilgisinin de gerekli olduğunu söylemek lazım. Yine genel astronomi tarihi literatürünü takip etmek oldukça önemli.

Öğrenilebilecek dillerle ilgili şunları söyleyebilirim: Öncelikle, pek çok dilde üretilmiş bir ikinci literatüre sahibiz. Arapça, Almanca, Fransızca, İngilizce, Rusça, Farsça ve Türkçe bunlardan bazıları. Çalışacağınız konuya göre bu dillerden birkaçını metin okuyabilecek düzeyde öğrenmeye girişmeli. Birincil kaynaklar açısından konuşacak olursak, astronomi eserlerinin çoğu Arapça yazılmış olmakla birlikte Farsça ve Türkçe başta olmak üzere diğer dillerde ortaya konmuş eserlerin ciddi bir yekûn tuttuğunu vurgulamalıyız. Bunun yanı sıra İslam biliminin ilk dönemini çalışıyorsanız Yunanca; Orta Çağ veya erken modern dönemde farklı kültürlerle etkileşimini çalışıyorsanız Latince, Çince, Sanskritçe gibi dillerde üretilmiş literatürün de dikkate alınası olduğunu belirtelim.

6) Son olarak İslam astronomi tarihi alanında okuma yapmak isteyenler için bazı kaynaklar önerebilir misiniz?

  • Ahmad Dallal, Tarihin Meydan Okuması Karşısında İslam ve Bilim, çev. Serap Turgut Umut (İstanbul: Küre Yayınları, 2020).
  • Aydın Sayılı, The Observatory in Islam and its Place in the General History of the Observatory (Ankara: TTK Yayınları, 1960).
  • Biographical Encyclopedia of Astronomers (genel editör Thomas Hockey; Marvin Bolt, Katherine Bracher, Richard Jarrell, Jordan Marché, JoAnn Palmeri ve F. Jamil Ragep, Virginia Trimble, Thomas Williams). New York: Springer, 2007. İslam astronomlarıyla ilgili maddelere şuradan ulaşılabilir: https://islamsci.mcgill.ca/RASI/BEA/
  • David A. King, “Islamic Astronomy,” Astronomy before the Telescope, ed. Christopher Walker (London: British Museum Press, 1996), 143-74.
  • F. Jamil Ragep, Naṣīr al-Dīn al-Ṭūsī’s Memoir on Astronomy (al-Tadhkira fī ʿilm al-hay’a), 2 vols. (Springer, 1993). Eser şu linkten indirilebilir: https://escholarship.mcgill.ca/concern/books/gx41mn69v?locale=en
  • F. Jamil Ragep, “Astronomy,” Encyclopaedia of Islam, THREE.
  • George Saliba, “Science before Islam,” “Islamic Reception of Greek Astronomy,” “Arabic Astronomy and Astrology,” “Aristotelian Cosmology and Arabic Astronomy” Şu linkten makalelere ulaşılabilir: https://aub- lb.academia.edu/GSaliba
  • George Saliba, İslam Bilimi ve Avrupa Rönesansının Oluşumu, çev. Günseli Aksoy (İstanbul: Mahya Yayınları, 2012).
  • İhsan Fazlıoğlu, “Osmanlı Felsefe-Biliminin Arkaplanı: Semerkand Matematik-Astronomi Okulu,” Divan İlmi Araştırmalar Dergisi, no. 14 (2003/1): 1-66.
  • Robert G. Morrison, “Islamic Astronomy,” The Cambridge History of Science, Vol: 2: Medieval Science, eds. David C. Lindberg ve Michael H. Shank (New York: Cambridge University Press, 2013), 109-38.
  • Sally P. Ragep, Jaghmīnī’s Mulakhkhaṣ: An Islamic Introduction to Ptolemaic Astronomy (Springer, 2016).
  • Sonja Brentes, Teaching and Learning the Sciences in Islamicate Societies (800-1700) (Brepols, 2018).
  • Süheyl Ünver, İstanbul Rasathanesi (Türk Tarih Kurumu Yayınları). Muhtelif baskılar
  • TDV İslâm Ansiklopedisi’nin İlgili Maddeleri.
  • Yavuz Unat, “Ortaçağ İslâm Astronomisinde Küre Katmanları Sistemi ve Gökyüzü Hareketlerinin Fiziksel İzahı,” “Osmanlı Astronomisine Genel Bir Bakış,” “Ortaçağ İslâm Dünyasında Bilim ve Batıya Etkileri” Bunlar ve yazarın diğer makalelerine şuradan ulaşılabilir: https://kastamonu.academia.edu/YavuzUnat
  • Aljazeera Belgeseli: Astronomy: The Science of the Stars; https://www.aljazeera.com/programmes/science-in-a-golden-age/2015/09/astronomy-science-stars-150915131403182.html
  • İSAR Podcast: Taha Yasin Arslan, “Dünden Bugüne Astronomi Aletleri” http://podcast.isar.org.tr/16-dunden-bugune-astronomi-aletleri-taha-yasin-arslan-tarih-ve-umran/

Bir Cevap Yazın

Aşağıya bilgilerinizi girin veya oturum açmak için bir simgeye tıklayın:

WordPress.com Logosu

WordPress.com hesabınızı kullanarak yorum yapıyorsunuz. Çıkış  Yap /  Değiştir )

Twitter resmi

Twitter hesabınızı kullanarak yorum yapıyorsunuz. Çıkış  Yap /  Değiştir )

Facebook fotoğrafı

Facebook hesabınızı kullanarak yorum yapıyorsunuz. Çıkış  Yap /  Değiştir )

Connecting to %s

%d blogcu bunu beğendi: