Yaz tatilinde Anadolu’yu bisikleti Kusti ile gezen kardeşimiz Musti (Mustafa Ndiaye) Şehir İslami İlimler Kulübü’nün etkinliğinde bu serüveninde yaşadıklarını anlattı.
Normalde Musti kardeşimizle biz bir mülakat yapacaktık ama bir öğrenci kulübü olarak büyük medya kuruluşlarının hızına yetişemedik. Biz de Musti’yle yapılmış röportajları bir sayfada sunmakla yetinelim dedik. Buyrun:
Tabii, bu arada Musti’mizle Türkiye’ye gelişi ve hayatı hakkındaki mülakatımızın haberini buradan vermiş olalım.
“Ben genelde gün içerisinde esnafı bulmaya çalışıyorumdum. Çünkü esnaflara gelen giden çok olduğu için pek çok insan görme ve tanışma fırsatı bulabiliyorum. Ben gidiyorum şimdi esnafın yanına “Abi çayınız var mı?” diyorum, püf noktası bu, herkesin çayı var. Farklı da olsa herkesin çayı var. “Abi çayın var mı?” dediğimde “Yok, benim çayım yok.” diyen yok. En fazla şunu derler: Demleniyor.”
İSİF Kulübü etkinliğinden. Programın tamamını izlemek için tıklayınız.
—————————————————-
-Attığın bir tweette “Mustafa Kutlu serisi okuyan, şiir manyağı” biri olduğunu söylemişsin…
Aslında ben farklı yazarları denemeyi seven bir insanım. Fikirleri bana uysun uymasın okurum. Ama Mustafa Kutlu’nun bende ayrı bir yeri var. Üslubunu çok beğeniyorum. Bırakın Türkiye’yi anlatmasını bizim Senegal’in bile eski günlerini anlatıyor. Çünkü bizim de eski kültürümüz, insanımız, yaşamımız, çevremiz onun anlattığı gibiydi. Çok eski de değil üstelik, 13 sene önce öyleydi. Hala öyle devam eden bölgeler var. Türkiye’de özlenen bir yaşantı var ve bu yaşantıyı Mustafa Kutlu’nun kitaplarından görebiliyoruz. Ama ben bu gezi sırasında Anadolu’yla birebir tanıştığım için daha da sevdim Mustafa Kutlu’yu. Çünkü o kitaplardaki insanlarla karşılaştım. İyiler Ölmez’de anlattığı karakterleri gördüm ve Türkiye’nin farklı yerlerinde onlarla beraber yaşadım.
Kutlu’nun hikayelerindeki insanları gördü – Gerçek Hayat
Gerçek Hayat’tan Muhammed Enis Özel sordu.
—————————————————-
İstanbul dışına çıkınca Türk insanı hakkındaki kanaatleri de değişmiş Ndiaye’nin. İstanbul’da yaşarken Türkleri tam olarak bilmediğini fark ettiğini kaydeden Ndiaye, “İstanbul’da tanıyamıyormuşsunuz Türkleri. Birçok etnik grup var. Hepsiyle yolda karşılaştım. Çok derin farklar olmasa da kültürleri farklı oluyor. Bölgeler arasında bile farklı ülkeye gelmiş gibi oluyorsunuz. Bu benim için ayrı bir deneyimdi. Türkiye deyince İstanbul aklıma geliyordu. Buradakiler global kültüre uyduğu için çok da farklı gelmiyordu ama Anadolu’yu gezdikten sonra çok farklı geliyor gözüme. Türk deyince artık daha çok ve birbirinden farklı etnik kimlikler geliyor aklıma” diyor.
“Beş parasız Anadolu’yu Gezdim” – Yeni Şafak
Yeni Şafak’tan Harun Karaburç sordu.
—————————————————-
“Doğu’nun her şehri ilginç ve güzeldi. Orada kendimi en iyi hissettiğim yer Bingöl oldu. Bingöl’ün insanları bayağı sıcaktı. Güneydoğu’nun yemeklerine, Doğu’nun insanlarına, Karadeniz’in doğasına, Ege’nin ise farklılıklarına hayran kaldım. Kendi kendime ‘İstanbul’da yemek yemiyormuşuz’ dedim. Siverek tavası diye bir şey yedim. Güneydoğu’da patlıcanla birçok yemekler yapıyorlar. Karadeniz’de kuymak yedim, çok sevdim. Hatay’da künefe çok güzeldi. ‘Bu yemekler neredeydi’ diye sordum kendime. İstanbul’da 7 yıldır yaşıyorum ama hiç böyle yemek görmedim.”
‘Afrika’dan selam’ diyerek yola çıktı, 5 bin kilometre pedal çevirdi – Anadolu Ajansı
Anadolu Ajansı’ndan Ammar Nas sordu.
—————————————————-
“You know, I did my high school also here in Turkey, I have been 7 years here. I know Turkish people and I know that they don’t know anything about Africa. And I said in this holiday I will go around Turkey, meet new people, meet new culture to explain them about Africa and try to explain them that all these staff they know about Africa form media and from each other it is not true. It so far from being Africa.”
To watch this conversation: AROUND AFRICA MUSTI KUSTI – Anews
Abdullahi Abubakar from anews.com.tr asked.
—————————————————-
“Türkiye’de hoşuma gitmeyen bir şey olduysa o da Türk insanının gezme alışkanlığının olmamasıdır. Gezmeyen göremez. Bir şehirden çıkıyorsun sana bir şey söylüyorlar, sonra diğer şehre gidiyorsun bir bakıyorsun alakası yok. Çünkü aslında kendisi oraya gitmemiş. Sadece herkes gibi o da kulaktan dolma bir şeyler duymuş, o kadar.Türkiye’de yaşayan insanların gezmesi lazım. Hakikaten çok müthiş insanlar ve çok güzel yerleri var. Dışarıdan gelen insanlar geziyor ama onlar hâlâ gezemiyor. Bence onlar adına bu büyük bir eksiklik.”
“Yolun öğreteceği şeyleri durarak öğrenemezsin” – Dünya Bizim
Abdullah Güner sordu.