Geçtiğimiz günlerde Batı Trakya yazımız ile kapısını araladığımız Balkanlar’a bugün tekrar uğruyoruz. Mezunlarımızdan Mahmud Emini,* ülkesi Kuzey Makedonya’daki ramazanı bizlerle paylaştı.
Ramazan ayı dünyanın dört bir tarafında yaşayan Müslümanlar için en önemli aylardan birisidir. Biz bu ayı, Allah’ın biz Müslümanlara verdiği; günahlarımızın bağışlanmasına, O’na daha fazla yaklaşmamıza ve daha fazla ibadetle meşgul olmamıza olanak sağlayan özel bir fırsat olarak görmekteyiz. Bize verilen bu ayı idrak edebilme fırsatı, Allah’ın rahmetinden yararlanmamıza vesile olacaktır.
Ramazan, Balkanlar’a, bilhassa Kuzey Makedonya’ya çok büyük bir manevi heyecan getirir. Kuzey Makedonya Müslümanları ramazan ayını dört gözle beklerler ve oruçların tutulmasında büyük bir hassasiyet gösterirler.

Ramazan ayı dünyanın çeşitli yerlerinde olduğu gibi Kuzey Makedonya’da da kendine has bir şekilde yaşanır. Kuzey Makedonya’da Müslümanlar Ramazan ayının gelişi öncesinde sahur (süfür) ve iftar hazırlıkları için alışverişe çıkarlar. Aileler ramazan bereketini hissedebilmek için akrabalarıyla birlikte iftar ve sahur (süfür) yaparlar. İftar sofralarında, ramazanın olmazsa olmazı paça (çorbadan biraz daha koyu kıvamdadır), börek, büryan (pirinç), yufka (makarna), kaçamak, tafçe-grafçe (kuru fasulye ve cevapi/köfte), sütlaç ve kaymakçina bulunur.

İftarlar bittikten sonra ailecek akşam namazı eda edilir; kadın-erkek, çoluk çocuk demeden herkes teravih için caminin yolunu tutar. Bütün camilerin minarelerinde ışıklar akşam ezanından başlayarak sahura kadar yanar ve o ramazan ayının ışığı her yeri aydınlatır. Teravih namazı sonrası insanlar ramazan ruhunu şehrin her yerine yaymaktadırlar. İnsanlar akşam serinliğini tatmak için akşam yürüyüşüne çıkarlar. Ayrıca kahve içmek veya tatlı yemek için de meşhur yerlerde biraz zaman geçirirler. Sahura (süfür) kadar derin sohbetler eşliğinde böyle devam ederler. Sahur yendikten sonra sabah namazı ailecek camilerde kılınır.
Kuzey Makedonya camilerinde organize edilen programlar caminin cemaatine ramazan ayının şenliğini haber etmektedir. Yüzyıllardır uygulanan mukabele geleneği ramazan ayının en önemli etkinlikleri arasındadır. Mukabele, imamlar tarafından beş vakit cemaatin iştirakiyle camilerde gerçekleşir. Camilerdeki bir diğer önemli gelenek, teravih öncesi hariç diğer namazlarda Müslümanların bilinçlendirilmesi için verilen vaazlardır. Ayrıca ramazan ayına özel olarak hanımlara hanım hocalar tarafından vaazlar da verilir. Dolayısıyla hanımlar bu etkinlikle ramazan ayında camilerin ruhunu ve sıcaklığını hissederler.



Bin aydan daha hayırlı gece olan kadir gecesinde camiler tıklım tıklım cemaatlerle dolup, bu gecenin hürmetine çokça salavatlar getirilir, ilahiler ve Kur’ân-ı Kerim okunur.
Toplum, ihtiyaç sahiplerini de ramazan ayında unutmaz. Onlara şehir merkezlerinde iftarlar hazırlanır.

Bu yıl virüsten dolayı Kuzey Makedonya, ramazana mahzun şekilde başladı. Bununla birlikte, insanlar mümkün olduğunca ramazan ayını en iyi şekilde değerlendirmeye çalışılıyor. Örneğin, Müslümanlar salgından dolayı teravihlerini ailecek evlerinde eda ediyorlar.
Topraklarımızda asırlar boyunca devam eden ve Allah’ın izniyle kıyamete kadar da sürecek olan Ramazan bayramı, tarihine özgü olarak kutlanacak. Memleketimin her köşesinden Ramazanın ferahlığı hissedilecek ve her müminin dualarında İslâm âlemi yer bulacaktır. Bu vesileyle Rabbimden, Ramazan ayı hürmetine bizleri bu duruma bir daha düşürmemesini, bizi affetmesini, bizi camisiz ve sevdiklerimizden uzakta bırakmamasını niyaz ederim.
Allah’ım, yalnız sana ibadet eder ve yalnız senden yardım dileriz. Lütfunla nice Ramazanlar görme imkanını bize bahşeyle. Allah’ım. Sen çok affedicisin, affetmeyi seversin. Beni/Bizi affet.
*Mahmud Emini, fakültemiz 2018 mezunlarındandır ve Marmara Üniversitesi İlahiyat Fakültesi’nde İslam Hukuku alanında yüksek lisansına devam etmektedir.